10 Ekim 2006

Bakış acısı

Şirketin insan kaynakları yöneticisi, iş başvurusuna gelen adaylara bir soru sormuş;
Sorunun doğru cevabı yok, vereceğiniz cevap sizi tanımamızda etkili olacak. Karanlık, yağmurlu bir gece, yağmur yağıyor, fırtına var, gök gürlüyor ve siz sabaha karşı iki sularında yalnız ve ıssız bir yolda araba kullanıyorsunuz. Araba iki kişilik. Biraz ilerde otobüs durağında üç kişi bekliyor. Birincisi doktor, daha önce hayatınızı kurtarmış. İkinci kişi, çok yaşlı ve hasta. Soğuktan ölmek üzere. Üçüncüsü, aşık olduğunuz ve bugüne kadar söyleme fırsatı bulamadığınız kişi. Hava gittikçe kötüleşiyor ve arabanızda sadece bir kişiye yer var. Böyle bir durumda ne yapardınız?
Görüşmecilerden bazılarının cevapları tahmin edebileceğiniz gibi şöyle:
A. Hasta adamı en yakın hastaneye götürürdüm.

B. Doktor daha önce hayatımı kurtardığına göre onu alırdım.

C. Hasta adam tabi ki önemli ama, kendi geleceğim ve hayatım için, aşık olduğum kişiyi alırdım.

Yine de cevap verenlerin yüzde 90'ı yaşlı adamı alacağını söylemiş. Ancak sadece bir kişi işe alınmış. Alınan kişinin cevabi şu;



Arabadan inip anahtarı doktora veririm, doktor benim hayatımı kurtardığı gibi yaşlı adamı da hastaneye yetiştirip iyileştirebilir, böylece ben de hayatımın aşkıyla otobüs durağında baş başa kalırım, üzerimdeki montu ve şemsiyemi ona verir, sonra da aşkımı ilan ederdim!

Hiç yorum yok: