08 Temmuz 2008

Toplumu öldüren zehir

Küresel güçler Basın yayın organlarına ilk önce 25 milyon dolarla girmişler; Önce halkın beyni uyuşturulmaya başlanmış. Kadınlar hedefe konulmuş. Gittiğim her ülkede, Arnavutluk'ta, Orta Asya ülkelerinde, Balkanlarda işe önce pembe dizilerle başlamışlar. Beyinler 60 kelimeyle düşünmeye ayarlanır. Sonra bitmez tükenmez sabah konuşma programları devreye girdi, saatlerce bitmeyen bir şekilde "o onun gelini, diğerinin kaynanası" başladı. Yani insanların çok ilgi duyduğu, mahremiyetle ilgili küçük ama incir çekirdeğini doldurmayacak olaylar çok büyütülerek ekrana getirildi. İnsanlar bunları nerdeyse hipnotize olmuş bir şekilde seyretmeye alıştırıldı.
Ailenin içindeki en önemli insan annedir, kadındır. Bunun büyük bir kısmı etkilenmiş durumdadır. Daha üst düzey entelektüel, üniversiteye gitmiş kadınlar için de ayrı bir yöntem izlendi. Mesela "desperate house wife dizisi, sex and the city' gibi yayınlar inanılmaz ölçüde çok gizli bir şekilde damardan zehir şırıngaladılar. Gerçekten karı koca birliğini bozmaya yönelik, kadınların tamamen bireyselleşmesini, bencilliğini yaymaya yönelik diziler ortaya sürüldü. Hollywood'un Amerikan devlet çıkarları doğrultusunda yönlendirildiği yazıldı çizildi. Dikkat ederseniz Holywood'da çekilen filmlerde ya kilise, ya Amerikan bayrağı ya da Amerikan askeri mutlaka vardır. Bunlar tesadüf değildir.
(Gazeteci ve belgeselci Banu Avar)

Hiç yorum yok: