08 Temmuz 2008

Metrobüs anayasası! - Yılmaz ÖZDİL



İSTANBUL'a Londra havası vermek için, gittiler, çift katlı otobüs getirdiler.

Malum, çift katlı otobüsler Londra'da soldan gidiyor, duraklar solda, bu yüzden kapıları da solda...

Bizde sağdan gidecek, duraklar da sağda.

"N'aapıcaz?"

Estetik ameliyat!

Soldaki kapıları iptal ettiler. Kapıları sağa aldılar.

Sonra...

Çift katlılar yetmedi.

E metro da yapmamışlar.

"N'aapıcaz?"

Metrobüs diye bir şey getirmeye karar verdiler.

Adında metro var ama, metroyla alakası yok.

İmitasyonu.

Yolun ortasına yol yaptılar. Durakları da, yolun ortasındaki yolun ortasına yaptılar. 50 tane dediler, getire getire, anca 2 tane getirebildiler. Gerisini okulların açılışına yetiştiremediler.

"N'aapıcaz?"

Çift katlıları, metrobüs yolunda sefere koydular. Koydular da... Çift katlıların kapısı sağ tarafta olduğu için, yolun ortasına koydukları duraklar da çift katlıların solunda kaldığı için, indirme bindirmeye yanaşamıyor!

"N'aapıcaz?"

Mecburen, kapıları sağ tarafta olan çift katlıları, yolun solundan götürmeye başladılar.

*

Olduk mu sana Londra?

Olduk.

Üstelik, Eindhoven da olduk!

*

Çünkü, öyle titiz bir çalışma yapılmış ki, Hollanda'dan apar topar kiraladıkları metrobüslerin durak levhalarını sökmeyi unutmuşlar! Eindhoven otobüsüne binersen, Cevizlibağ'a gidiyorsun... Utrech otobüsüne binersen, Topkapı.

*

Karıştırmamak lazım. Binince soruyorsun...

- Nereye gidiyor kardeş?

- It kan niet sprek Turks!

- Ne?

- Ben anlamiyo Turkce...


Şoförler Hollandalı iyi mi!

Metrobüs dediğin, bildiğin körüklü otobüs...

Hadi diyelim ki, metrobüs yapamıyoruz, yerli şoför de mi yok birader? Niye Hollandalı?

(Parantez açıp uyarıyorum... Fenerbahçe maazallah PSV'ye yenilirse, Eindhoven hattındaki şoförleri döverler, haberiniz olsun.)

*

Neyse... Dedik ya, bu metrobüs, imitasyon metro... Rayı yok, yine de tek hat üzerinde gidiyor.

Ama sadece gidiyor... Gelemiyor!

Hattın başladığı ve bittiği yere, U dönüşü için yer yapmamışlar... Yol bitince, apışıp kalıyor!

"N'aapıcaz?"

Pazarda domates kontrolü yapması gereken zabıtalar, E5'e fırlıyor, el kol işaretleriyle trafiği kesiyor, metrobüsleri yoldan öbür yola çıkarıp, yeniden öbür yola döndürüyor!

Döndürüyor ama...

Trafik de felç oluyor bu arada.

"N'aapıcaz?"

Buldukları çare şu... Trafik yoğunluğuna çözüm olarak getirdikleri metrobüsler, trafiğin yoğun olduğu saatlerde seferden çekiliyor... Trafiğin rahat olduğu saatlerde, sefere konuyor!

*

Evet...

Düzelteyim derken bozan, kaş yapayım derken göz çıkaran, "uçakla deveyi" yan yana getirmeyi başaran arkadaşların, son iki marifetinden biri maalesef bu: Metrobüs.

Öbürü de, Anayasa.

*

Bakın, durup dururken, devrim otoyoluna, tali yol açmaya çalışıyorlar... Atatürk kapısını kapat! Türbana öğrenci pasosu ver. Laikler taksiyle gitsin, anca giderler, falan... Zaten kalabalığız, itiş kakış, haliyle, yer kavgası başladı... Kürt kökenli vatandaşlarımız, illa pencere kenarında oturmak istiyor. Aleviler, ayakta kalmaktan rahatsız. Kimi vitesi geriye takıyor, kimi direksiyona atlıyor.

Koridorlar mescit.

Durak levhasında "Brüksel" yazıyor.

İşin hazin tarafı...

Bindik bir alamete, U dönüşü yapacak yer yok.

1 yorum:

Vladimir dedi ki...

çok güzel bir yazı :))