14 Ağustos 2007

ÖĞRETİN:

Çocuklarınızı iyi yetiştirin. Doğruları söyletin. Canı istemediği için
çalışmadığında elektrikler kesikti demesin. Vazoyu kim kırdı
dediğinizde ben kırdım diyebilsin. Sorumluluk almayı öğretin.
Sadece kendi üzerine düşeni yapıp kenara çekilmemesi gerektiğini;
her zaman her yerde herşeyden sorumlu olduğunu öğretin. Birini
ezmeden de yukarılara çıkabileceğini hatta bazen yukarılar denilen
şeyin çıkılmasada olur bir yer olduğunu öğretin. İlla birini
örnek alsın diyorsanız Mustafa Kemal'i öğretin. Kızlarınızı iyi
yetiştirin. Kendi kendilerine yetmeyi öğretin. Namuslu olmanın
yürekten geçtiğini öğretin. Evden çıkar çıkmaz ilk köşede eteğinin
boyunu kısaltmasına gerek olmadığını öğretin. İstediğini giymeyi
öğretin . İnsanın ahlakının sadece kendi beyninde olduğunu öğretin.
Kıskanılmanın sevilmeyle aynı olmadığını öğretin. Kıskanılmanın
güzel, saygısızlığın kötü olduğunu öğretin. Beni çok kıskanır,
dışarı çıkarmaz, şunu bunu giydirmez diyen adamla gurur
duymamayı bunun aslında kendine hakaret olduğunu öğretin.
Arayıp neredesin ; kiminlesin vs. diyen adama seni tanımadan
önce nasıl davranacağımı bilmiyor muydum haddini bil demeyi
öğretin. Eşlerini aldatan erkeklerin yanındaki ikinci kadın
olmamayı öğretin. Erkeklerle sadece arkadaş olunabileceğini
çünkü onlarında sadece insan olduklarını öğretin. Oğullarınızı
iyi yetiştirin. Karşı cinse saygı duymayı öğretin. Gece yarısı
evine dönen kadının aranmadığını öğretin. Bir kadının
omzuna arkadaş olarak da sarılabileceğini öğretin.
Dokunmaktan korkmamasını öğretin. Sevmenin değer verme olduğunu
öğretin. Sahip çıkmayla sahibi olmanın farklı olduğunu öğretin.
Bütün gençliğini birileriyle beraber olmaya çalışarak
geçirdikten sonra kimseyle beraber olmamış birini bulup
evlenmeye çalışmanın ikiyüzlülük olduğunu öğretin.
Bulunmaz hint kumaşı olmadıklarını; olsalar bile burun
silinen mendillerinde kumaştan yapıldığını; hiçkimseyi
küçük görmemeyi öğretin.
AMA ÖNCE KENDİ İÇİNİZDEKİ ÇOCUĞA...

Hiç yorum yok: