













yaptığınız işin size zahmet, ızdırap verdiğini düşünmeyin, çünkü bu iş ve zahmet için herzaman bir sebep vardır
o halde acı ile karşı karşıya gelmekten çekinmeyin, göğüslediğiniz bu acı için, ileride mutlak bir mutluluk sizindir...
Bir gün,yaşlı bir teyze Bank of Canada’ya elinde bir çuval dolusu para ile gitmiş. Yaşlı teyze ısrarla bankanın genel müdürü ile görüşmek istediğini, bir sürü parası olduğunu ve bankada bir hesap açtırmak istediğini söylemiş. Kavga gürültüden sonra banka çalışanlarından biri teyzeyi alıp genel müdürün ofisine götürmüş. Banka müdürü, teyzeye ne kadarlık bir hesap açtırmak istediğini sormuş. Teyze de parayı masanın üzerine koyarken, 165.000$’ı olduğunu söylemiş. Banka müdürü merak içerisinde bu kadar parayı nasıl biriktirdiğini sormuş teyzeye... Yaşlı teyze ise, tüm parayı BAHİSLER ile kazandığını söylemiş.
“Ne tarz bahisler?“ diye sormuş banka müdürü şaşkınlık içerisinde...
“Mesela” demiş yaşlı teyze, sizinle 25 000 $’ına testislerinizin KARE olduğuna dair iddiaya girebilirim“ demiş. Genel müdür gülmeye başlamış ve teyzenin böyle bir bahisi kazanmasının imkansız olduğunu söylemiş. Yaşlı teyze de sormuş o zaman: “Var mısın iddiasına?".
“Tabii ki varım”, demiş genel müdür, “Testislerimin kare olmadığına dair seninle 25.000 Dolar’ına bahse girerim demiş.".Yaşlı teyze: “Anlaştık” demiş. “Ancak iddia miktarı olan paranın önemine istinaden,yarın sabah saat 10’da avukatımla gelerek durumunuzu ispatlayacağız”. “Önemli Değil“ Demiş banka müdürü, kendine güvenerek. O gece banka müdürü evinde panik olmuş ve tüm geceyi aynanın karşısında gerginlik içerisinde,çeşitli yönlere çevirerek falan, tekrar tekrar bakarak testislerinin kare olmadığını ve yarınki bahsi kazanacağını düşünerek geçirmiş . Ertesi gün, sabah saat tam 10’da yaşlı teyze ve avukatı genel müdürün kare testisleri olduğunu belirleyerek 25.000$’ı almak için ofise gelmişler.
Genel Müdür de önceki gün anlaşmaya vardıkları şartlar altında bahsin geçerli olduğunu belirtmiş. Yaşlı teyze, genel müdürden avukatının da şahit olabilmesi için pantolonunu ve herşeyini çıkarmasını rica etmiş; Genel müdür de denilenleri yapmış. Yaşlı teyze, genel müdüre yaklaşıp yakından bakarak dokunmasının herhangi bir mahsuru olup olmadığını sormuş. O sırada genel müdür, avukatın kafasını şok içerisinde bir o yana bir bu yana salladığını farketmiş. Ve avukatın neden böyle bir tepki verdiğini sormuş yaşlı teyzeye..
Teyze de demiş ki: “Muhtemelen, onunla da Bugün saat 10’da Bank Of Canada Genel Müdürünün testislerini elimde tutacağıma dair 100.000$’lık bir bahise girdiğimdendir.
13 Şehit için 13 Dakika
Salı günü saat 1300'te başlayacak, saat 1313'te bitecek;
- Çalışmayacaksın
- Oturmayacaksın
- Konuşmayacaksın (Yüz yüze, arkadan, telefonla konuşmayacaksın)
- Bakmayacaksın hiçbir kimsenin-şeyin yüzüne, Tv seyretmeyecek, radyo dinlemeyecek, bilgisayara dokunmayacaksın)
- Uyumayacaksın , uzanmayacaksın
- Yemeyeceksin , içmeyeceksin
- Görüneceksin , evdeysen işteysen kapı önüne çıkacaksın, mümkünse açık havada olacaksın, hele yağmursa ne ala
- Mümkünse Taksim'de değilse olduğun yerde dikilecek ve bileceksin
- Yalnız olmayacaksın , bundan şüphe de duymayacaksın, salıya kadar süre yetmez deme, duyurmaya gayret et yeter
- Ayıracak, koparacak ve feda edeceksin, her biri için bir dakikanı, şehitlerin için karşılıksız neler verebileceğini göstereceksin.
Artık saklamayın; kendiniz, sevginiz, nefretiniz, sabırsızlığınız, iradeniz mi? Neye isterlerse ona yorsunlar. Siz gösterin. Bu maili kaç kişiye göndereceğin, gelip gelmeyeceğin, ne kadar umursayacağın tamamen sana kalmış.
Bu bir "kara vicdan" meselesi.
Ben göstereceğim. Saat tam 1300'te Taksim meydanında olacağım. Heykelin tam önündeyim. 1313'te ayrılıp gideceğim. Kimse olmadan, yalnız başıma da olsa, sakin, sessiz, flaşsız, sadece göstereceğim. Kim neye yorarsa yorsun.
Serdar Sement