23 Şubat 2007

ÇALIŞANLARDAN YÖNETİCİLERE ANLAMLI MESAJLAR... =)

Sabahları bana asla iş vermeyip mutlaka çıkış saatine kadar bekleyin. Acil
işler benim için her zaman zihin açıcıdır.

İş çok acilse, zırt pırt yanıma gelip nasıl gittiğini sorun. Korkunç
faydalı oluyor. Daha iyisi, arkamda dikilip bana nasıl yapacağımı söyleyip
durun.

Kimselere nereye gittiğinizi söylemeden ortadan kaybolun. Birisi sizi
aradığında yanıt verebilmem için yaratıcılığımı kullanma fırsatı veriyor
bana.

Bana birden fazla iş verdiğinizde hangisinin öncelikli olduğunu
söylemeyin. Ben müneccimim.

İşten çıkmamı geciktirmek için elinizden geleni yapın. Bu ofisi seviyorum
ve gerçekten gidecek başka bir yerim ve yapacak başka bir işim yok.
Yaşamım tabii ki işimden ibaret.

Yaptığım bir iş hoşunuza giderse, lütfen onu bir sır gibi saklayın.
Maazallah bir duyulursa, terfi ya da ödül alırım!

Yaptığım işi beğenmediğinizde, herkeslere anlatın. Beceriksizin biri
olduğumu herkesin bilmesi elbette ki çok doğal.

Bir işin yapılmasıyla ilgili özel bir isteğiniz varsa, son ana kadar
bekleyin. Yararlı bilgilerle yarım aklımı bulandırmadığınız için size
minnettarım.

Birlikte olduğunuz insanlarla beni asla tanıştırmayın. Benim bir şey
bilmeye hakkım yok. Şirket kast sisteminde ben son halkayım zaten. Daha
sonra bu insanlara gönderme yaptığınızda, üstün zekamla kim olduklarını
şıp diye çıkaracağımı biliyorsunuz ya!

Bana tüm küçük sorunlarınızı anlatın. Başka kimsenin sorunu yok ve
başkalarının daha kötü durumda olduğunu bilmek rahatlatıcı bir şey. Kendi
hesabıma, bu kadar iyi bir yönetici olduğunuz için aldığınız ikramiyeden
ne çok vergi ödemek zorunda kaldığınız hakkındaki öyküyü özellikle
seviyorum.

Yıllık değerlendirme ve sicil zamanı gelene kadar bekleyip, nasıl çalışmam
gerektiğini o zaman açıklayın. Ortalama bir sicil ve düşük bir artış bana
yeter de artar bile. Nasılsa burada para için çalışmıyorum.

Hiç yorum yok: